Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
348 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Alpaslan kendisine isyan eden Kutalmış'ı yenip öldürmüş, oğlu Süleyman ve torunu Kılıç Arslan'ı esir almıştır. Onları da öldürmek ister ama Nizamülmüik onlardan yararlanması için ikna eder. Süleyman Anadolu'ya sefere çıkacak, Kılıç Arslan da Salur Beyi Güvendik'in elinde eğitim görecektir. Oraya giden Kılıç Arslan bir kız görür ve aşık olur. Bu kız, beyin kızı Sevindik'tir ama İsmaili mezhebine mensup Aladonlu adlı bir adam tarafından kaçırılır. Derdini anlatmak için başkente gelir. Bu sırada Malazgirt zaferi olmuştur. Melikşah ile görüşür ve babasını ikna edeceğini söyler. Bu sırada Alpaslan ölür ve Melikşah başa geçer. Bir kaç yıl sonra sefere çıkarlar. Kale alınır ve Sevindik kurtarılır. Melikşah onlara güzel bir düğün yapar. Babasının izinden giden Kılıç Arslan ailesini de Anadolu'ya götürmek ister. Süleyman büyük bir devler kurar. Berkyaruk ile iyi geçinir. Süleyman ölür ve Kılıç Arslan başa geçer. Bizans ile savaşıp pek çok yer alır. Anlaşmazlığa düştüğü Çaka Bey'in öldüren Kılıç Arslan onun annesi ve kızı Yeşim'i yanına alır. Sevindik kızı kıskanır ve ölümüne sebep olur. Papa Urban ve Piyer Kermit büyük bir Haçlı seferi başlatır. Godfruva gibi şövalyeler İznik kuşatmasında çok telef olur ama Sevindik kale kuşatmasında ölür. Yine de yüzbinlerce kişiden 47 bin kişi Kudüs'e varır. Halifenin ricası ile Büyük Selçuklu yu ele geçirmek için yola çıkan Kılıç Arslan, Çavlı bey ile savaşır. Ama komutanları kendisine ihanet edince bir köprüden düşerek ölür. Keyifle sıkılmadan okunan bir kitap.
Kılıç Arslan
Kılıç ArslanEnver Behnan Şapolyo · Ötüken Neşriyat · 201211 okunma
Ömer Hayyam bir çadırcının oğlu idi. Bu sebeple imzasına, çadır manasına Hayyam kelimesini ilave ederdi.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Ölen Türk askerlerinin yerine Orta Asya'dan taze kuvvetler durmadan geliyordu, çünkü Asya bir Türk pınarı idi. Bütün müslümanlarda, hatta Hristiyanlar da cihada koşuyorlar, ölenler şehit kalanlar gazi oluyorlardı.
İman mefkûreyi, ümit cesareti, irade de zaferi kazandırır.
Bugün lale yetiştiren her toprağa vaktiyle mutlaka bir hakan kanı akmış da oradan laleler fışkırmıştır. Yerden baş gösteren her bir menekşe yaprağı mutlaka bir zamanlar bir güzelin yanağını süsleyen bir ben imiş.
275 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Enver Behnan Şapolyo / Alparslan. (1900- 2 Haziran 1972 ) Şazimet Hanım ile Maarif Nezareti Meclis-i Kebir üyelerinden Fevzi Bey’in oğludur. İstanbul Sultanisi’ni ve İstanbul Muallim Mektebi’ni bitirdi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Milli Mücadele döneminde Ankara’ya giderek Kuva-yı Milliye
Alparslan
AlparslanEnver Behnan Şapolyo · Ötüken Neşriyat · 201239 okunma
Reklam
109 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
1940'ların siyasi ikliminin bolca hissedildiği, Gılgamış, İlluyanka gibi destanlara birer Türk destanı olarak yer verilen bir derleme. Dede Korkut hikâyelerini de yazmış Şapolyo , ancak Dede Korkut'un ismi kitapta hiçbir yerde anılmamış. Yazımda kullanılan Türkçe iyi değil, gramer hataları var sıkça. Benim de sonradan öğrendiğim gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusunun adının Otman olduğunu görüyoruz kitapta.
Türk Efsaneleri
Türk EfsaneleriEnver Behnan Şapolyo · Ramazan Zaimler Kitabevi · 19657 okunma
"Oğuz Türkü'nü karşına al, güzelliğine doyamazsın. Fakat ok ve yayını omuzunda görürsen sakın kızdırma..."
Sayfa 72 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
1922 yılında Enver Behnan Şapolyo Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanıma "Gazi Hazretlerinin doğum günü ile ayı bir yerde yazılı değildir. Hangi ay ve günde doğmuşlardır?" diye sorar: Zübeyde Hanım: "O zamanki Hamidiye kayıtlarına² gün ve ay yazılmaz. Yalnız yıl yazılırdı. Ben oğlum Mustafa'yı Erbain soğukları³ devam ederken doğurdum. Bu doğum benim aklımda kaldığına göre 23 Kanunu Evvel 1296 tarihlerine düşmektedir" şeklinde cevap verir. Enver Behnan Şapolyo bu tarihi 23 Aralık 1880 olarak verir. Faik Reşit Unat ise 23 Aralık 1296 (Rumi) gününün Miladi tarihte 7 Ocak 1881'e rastladığını belirtir. 1934 Aralık sonunda Başvekil İsmet İnönü'nün Trakya'ya seyahatlerinde Salih Bozok ile aynı arabada bulunan Dr. Asım Arar'ın ifadesine göre Salih Bozok kendisine Atatürk'ün bütün çocukluk arkadaşlarından biraz daha yaşlı olduğunu söylemişti. Salih Bozok'un belirttiğine göre Atatürk'ün doğum tarihi 1880 yılından daha önce imiş. Ali Fuat Cebesoy da Atatürk'ün doğum tarihini bilmediğini belirtmektedir. Atatürk'ün kendisi annesinden duyduğuna göre bir bahar ayında doğduğunu düşünüyordu. Ay ve gün için "Bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın" demişti.
Sayfa 7 - Güven KitabeviKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, emrindeki 7. Ordu, III. Kolordu ve 41. Tümen Komutanlığı'na 5 Kasım 1918 tarihinde çekmiş olduğu telgrafla İskenderun Körfezi'nden çıkarma yapmaya kalkışacak İngiliz kuvvetlerine ateşle karşı konacaktır emrini vermiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın bu emri üzerine III. Kolordu'ya bağlı olan, karargâhı
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alparslan devri Türk tarihinin medeniyette ve kültürde yükseldiği bir zaman olmuştu.
Anadolu’yu bize armağan eden Alparslan’dır. Türk milleti, dünya durdukça Alparslan adını kalbinden çıkaramayacaktır. Onu, her zaman hayırla yâdetmek, her Türke bir vicdan borcudur.
At, Türk’ün en sadık bir yoldaşıdır. Türk’süz at, atsız da Türk olamaz! Dünyaya atı tanıtan Türkler olmuştur. Dünyanın ilk süvarileri Türklerdi.
Enver Behnan Şapolyo "Kuva-yı Milliye" isimli eserinde Kuva-yı Milliyeci'yi şöyle tarifeder (s. 11): "Kuva-yı Milliyeci, yalnız milli vicdanından emir alan, mücadelesinde yılmadan hayatını istihkar eden, ferdi menfaatlerden tamamıyla uzak, milli bir aşkla içi yanan, emperyalistlere ateş püskürten, cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir kuvveti temsil ediyordu. Kuva-yı Milliyeciler, hürriyet ve istiklâl için Milli Mücadele'ye giriştiler."
Sayfa 162 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İhtiyar millet olmaz... Tembel ve sefahate düşerek, içinden çürüyen milletler vardır.
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.